türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2012 Cumartesi

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, halkın Cumhuriyet Bayramı’nı kutladı



Hedefimiz ürettikçe Zenginleşen bir Türkiye

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla kutlama mesajı yayınlayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine milletimizin her köşesinin ve her kişisinin “kaderde, kıvançta ve tasada” ortak geleceğe inancının eseri olan Cumhuriyetimizin 89’uncu yılını başardıklarımızdan güç alarak, gelecekte daha mesut daha muvaffak daha muzaffer bir Türkiye iddiasıyla kutluyoruz” diyerek, “Bunun yolunun üreten ve ürettikçe zenginleşen bir Türkiye’den geçtiğini biliyor ve o idrakle Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutlayacağımız 2023 yılına hazırlanıyor, dünyanın en büyük on ekonomisi arasına yer alacak ve daha zengin, daha müreffeh bir Türkiye’nin inşasının heyecanını yaşıyor, elbirliği ile o hedefe katkı vermek için gayret sergiliyoruz” dedi.

“Temeli “kaderde, kıvançta ve tasada” birlik olan Cumhuriyetimiz milletimizin zengin tarihi ve o zengin tarihten edindiği tecrübelerin üzerinde yükselerek 89 yılda büyük işler başardı” diyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk mesajında şunları söyledi;

“Hiçbir fert ve zümresini bir diğerine göre ayrıcalıklı görmeden ve her ferdini ülkenin eşit hissedarı yapma ülküsüyle kurduğumuz Cumhuriyetimiz, savaşlarla bitap ve yorgun düşmüş ancak geleceğe dair inancını asla kaybetmemiş millet asliyetinin tarih yolculuğundaki iddiasına sahip çıkarak, refah ve kalkınma mücadelesinden asla geri adım atmamış, dünya milletler ailesi arasında her geçen yıl gücüne güç, itibarına itibar katmıştır.

89 yılda başardıklarımızdan aldığımız güç ve cesaretle yarına dair iddiamız daha büyük, hedeflerimiz çok daha parlak, şevk ve heyecanımız çok daha yüksektir. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında dünya milletler ailesi arasında demokrasisi daha da olgunlaşmış, gücüne güç, kudretine kudret katmış, itibarı yüksek, sözü dinlenir, huzurlu ve müreffeh bir Türkiye iddiasına sahibiz.

Yaptığı üretimle ülkemizin istikbal ve istiklalinin en büyük teminatlarından olan Türk üreticisi olarak biz, Cumhuriyetimizin kuruluş iradesini de oluşturan mesut, muvaffak ve muzaffer bir Türkiye iddiasının ekonomisiyle de güçlü, üreten ve ürettikçe zenginleşen bir Türkiye’den geçtiğini biliyor ve o idrakle Cumhuriyetimizin yüzüncü yaşını kutlayacağımız 2023 yılına hazırlanıyor, dünyanın en büyük on ekonomisi arasına yer alacak ve daha zengin, daha müreffeh bir Türkiye’nin inşasının heyecanını yaşıyor, elbirliği ile o hedefe katkı vermek için gayret sergiliyoruz. Kaderde, kıvançta ve tasada bir ve bütün olma iradesini tarihi ile ispatlamış ve aynı iradeyi muhafaza kararlılığındaki milletimizin gelecek yürüyüşünde, daha çok üreterek ve bu bereketli toprakların bereketine bereket katarak, zenginlik ve refahı ülkemizin her köşe ve kişisine ulaştırma, milletimizi kıvanç ortaklığında buluşturma gayesinden asla sapmıyoruz.

Yegane hedefi, başarıyı eşit paylaştırmak, refah, zenginlik ve mutluluğu herkesin ve her kesimin teneffüs etmesini sağlamak olan ve doğudan batıya, kuzeyden güneye her fert ve her zümrenin aynı fedakarlık, aynı cesaret ve aynı kararlılığı göstererek kurduğu Cumhuriyetimiz, millet olarak bir ve bütün olarak yürüdüğümüz iddialı ve parlak istikbal yolunda geleceğe dair inancımızı diri tutan en büyük dayanağımızdır. 89 yılda ulaştığı başarılardan aldığı ilhamla gelecek hedeflerini daha güçlü, daha itibarlı, daha zengin ve daha müreffeh bir Türkiye olarak belirleyen Cumhuriyetimiz, kaderde, tasada ve kıvançta birlikten asla taviz vermeden ve ille de önce ve öncelikle kıvançları arttırma gayesini değişmez ilke kabul ederek istikbal yolculuğuna aynı kararlılık ve aynı irade ile devam etmektedir. Bu kararlılık ve iradenin mevcudiyeti millet bütünlüğümüzün ve Cumhuriyetimizin geleceğinin en büyük teminatıdır.

Bu duygu ve düşüncelerle, kuruluşunda irademiz, yükselmesinde ve başarılarılarında ürettiklerimizle katkımız olan Cumhuriyetimizin ebediyen yaşamasına yönelik Türk çiftçisinin iman ve iradesini ifade eder, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Cumhuriyetimize hizmeti geçen değerli büyüklerimiz ve aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve saygı ile anar, Cumhuriyetimizin 89’uncu yılını kutlarım.”

8 Ekim 2012 Pazartesi

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk “KONYA’NIN NEYİ EKSİK”



Altınekin’de 2011 Yılının Aralık Ayı sonlarında temeli atılan Yağ Fabrikası’nın kısa sürede tamamlanarak üretime başlamasının bölge tarımına yeni bir ivme kazandırdığını ve daha büyük bir gelişime, büyümeye öncülük edeceğini söyleyen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, tahıl ambarı Konya’nın dünya gıda başkentleri arasına adını yazdırabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Konya Ovası’nın bugün ürettiğinden kat kat fazlasını üretebilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Recep Konuk, dünyanın en büyük tarım ürünleri ihracatçıları arasında ABD ve Fransa’dan sonra üçüncü sırada yer alan Hollanda ile Konya arasındaki tarımsal ve ekonomik farklılığı kıyasladı. Konuk, “Hollandalıların, Konya’nın tarım arazisinden daha küçük bir tarımsal arazide gerçekleştirdiklerini bu bereketli topraklarda başarmak, bu toprakların sahipleri için ulaşılması zor bir hayal olmamalıdır. Bu iddiaya sahip olmak, bu iddiayı gerçekleştirmek bu toprakların sahipleri için mecburiyettir” dedi.

Altınekin Yağ Fabrikası’nın üretime başlaması nedeniyle değerlendirmelerde bulunan ve Konya Ovası’nın üretim potansiyelini harekete geçirmek, bölge üreticisinin daha çok üretmesini sağlamak için Konya Şeker’in kesintisiz çalıştığını, sürekli yatırım yaptığını belirten Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk özetle şunları söyledi;

Konya, Türkiye’nin coğrafi olarak en büyük ili

“Anadolu Selçuklu İmparatorluğuna Payitahtlık yapan Konya, insanlık tarihinde yerleşik tarımın ilk defa yapıldığı tarihi bir birikimin de sahibi. Günümüzden yaklaşık 9 bin yıl önce Konya’nın bereketli topraklarında yaşayanlar bu toprakları tarımsal üretim merkezi yapmayı başararak, ürettikleri buğday, arpa, bezelyeden kendi ihtiyaçlarından fazlasının ticaretini yapıp, sığırı da evcilleştirmişler. Yani avcılık, toplayıcılıktan üreticiliğe terfi eden bilinen ilk toplum olmuşlar. Nerede yapmışlar bunu? Çatalhöyük’te. Yani Konya Ovası’nın Merkezinde.

İşte bu Konya, bugün o ilklerin üzerine yeni ilkler, büyük başarılar inşa etmek istiyor. Mesela bu Konya, dünyanın en müreffeh ülkelerinden biri olan, kişi başına gelirin 40.000 doların üzerinde olduğu Hollanda ile coğrafi olarak hemen hemen aynı büyüklükte. Konya’nın yüzölçümü 40.814 kilometre kare. Hollanda’nın yüzölçümü ise 41.526 kilometre kare. Konya göller hariç 38.873 kilometre karelik büyük bir araziye sahip. Hollanda’da gölleri düştüğünüzde elde kalan kara parçası ise 33.883 kilometre kare. 38.873 kilometre karelik Konya’nın toplam nüfusu 2.038.555. Konya’dan daha az toprağı olan Hollanda’da ise 16,5 milyon insan bu 33.883 kilometre kareye sıkışmış vaziyette yaşıyor, yaşamakla da kalmıyor karnını doyuracak kadar değil başkalarının da karnını doyurmaya yetecek kadar bol üretiyor, üretebiliyor.

Toplam tarımsal üretimini yaklaşık 10 bin kilometre karelik bir alanda yapan, bunun da önemli bir parçasını denizden kazandığı alanlarda gerçekleştiren Hollanda coğrafi olarak kendisinin 232 katı büyüklükteki ABD’den ve yine kendisinden 18 kat daha fazla tarım arazisine sahip Fransa’dan sonra dünyanın üçüncü büyük tarım ürünleri ihracatçısı. Ne kadarlık bir alanda yapıyor bunu? Konya’nın tarım arazisinden daha küçük bir alanda. Üstelik de deniz seviyesinden 6-7 metre aşağıdan başlayıp en yükseği 321 metre rakıma sahip tarımsal üretim için son derece elverişsiz bir arazide üreterek.

Konya ile aynı büyüklükteki bir coğrafya’da 16,5 milyon insanı barındıracak sanayi tesisleri kuran, şehirler inşa eden Hollanda kendisini ihracatta dünya üçüncüsü yapacak tarımsal ürünü üretmekle de kalmamış yine bu daracık alanda yaklaşık 4 milyon büyükbaşı, 1,5 milyon koyun ve keçiyi besleyip senede 11,5 milyon ton da süt üretiyor. Süt ve et ürünleri ihracatında dünyadaki lider ülkelerden biri olan Hollanda ürettiği tarımsal ürünlerin %60’ını ihraç ediyor. Yem, ihraç ediyor. Unlu mamuller ihraç ediyor. Kesme çiçekte ve çiçek soğanı üretiminde dünyanın en büyüğü olabiliyor.

Yaklaşık 900 milyar dolarlık milli gelirinin 20 milyar doları tarımsal üretimden oluşan Hollanda’da içecek ve tütünü de dahil ettiğinizde gıda sanayi, yani tarımsal ürünü işleyip katma değerli hale getiren tarımsal sanayi ise her yıl ülke ekonomisine yaklaşık 150 milyar dolarlık katkı yapıyor.

Her yıl gerçekleştirdiği 500 milyar dolarlık ihracatının %11’i yani 55 milyar dolarlık kısmı gıda ürünlerinden oluşuyor. Buna tütün ürünleri ve içecek ile kesme çiçek ve çiçek soğanı dahil değil.

İşte o Hollanda’nın Konya’nın köylerinin nüfusu kadar bir nüfusla, yine Konya’nın tarım arazisinden daha küçük bir tarımsal arazide gerçekleştirdiklerini bu bereketli topraklarda başarmak, bu toprakların sahipleri için ulaşılması zor bir hayal olmamalıdır.

Zenginlik üretmek bizim elimizde

Bu iddiaya sahip olmak, bu iddiayı gerçekleştirmek bu toprakların sahipleri için mecburiyettir.

Mecburuz çünkü bu bereketli topraklar üzerinde yaşayanlara cömertliğini sunmak için hazır bekliyor.

Mecburuz çünkü, bu toprakların potansiyelini değerlendirip zenginlik üretmek bizim elimizdedir. Neyle? Akılla, gayretle, üretimi destekleyecek yatırımla. daha çok üretebileceğimizin farkına vararak ve daha çok üretmek için organizasyonumuzu güçlendirerek.

Konya Şeker olarak bizim yaptığımız, yapmaya gayret ettiğimiz budur. Son yıllara kadar Türkiye’nin tahıl ambarı olarak tarif edilen Konya hızla kabuk değiştiriyor. Pancar şekerinin teknoloji üssü oldu ilk önce Konya. Şimdi ona yakışır şekilde şekerli mamullerin, unlu mamullerin, çikolatanın da üretim üssü olmaya hazırlanıyor. Hollanda gibi tarlada ürettiğini gıda sanayin de işleyerek on milyarlarca dolarlık katma değerin de bu topraklarda kalması için. Biz bu bereketli topraklarda Hollanda’nın ürettiğinden daha fazlasının üretilebileceğini biliyoruz. Onlar, senede 5,2 milyon ton şeker pancarı üretiyor. Biz de o kadar üretiyoruz. Onlar, 7 milyon ton patates üretiyor biz de üretebiliriz. Onlar, Konya kadar arazide 4 milyon büyükbaş, 1,5 milyon küçükbaştan 11 milyon ton süt üretiyor. Biz bu bereketli topraklarda 550.000 büyük baş, 1,5 milyon küçükbaşa sahibiz ve yıllık 950 bin ton süt üretebiliyoruz.

Türkiye’nin bütün kasap reyonlarını doldurabilecek, sucuğunu, pastırmasını, salamını, sosisini üretebilecek, tüm Türkiye’nin peynirini yoğurdunu karşılayabilecek bu toprakları hayvancılığın merkezi de yapmak elimizde.

Rakamlar ortada; Hollanda 4 milyon et ve süt ineğini aynı arazide besleyip, yem ihraç ediyor. Bu topraklar 550.000’i dokuza katlayabilir, bu toprakların her ahırını her ağılını süt pınarına çevirebiliriz. Konya’nın Hollanda’dan eksiği yok fazlası var. İhtiyacımız olan eldekilerin farkına vararak ve farkına vardıklarımızı değerlendirip, tahıl ambarı Konya’yı, dünyanın gıda başkenti yapmak için azim ve kararlılıkla üretmek, daha çok üretmektir.

Konya’nın bu potansiyeli var

Konya’nın üretmek ve ürettiğini değerlendirme konusunda dokuz bin yıllık bir tecrübesi de var.

Bize düşen, bu tecrübeye sahip çıkarak ve bu potansiyeli değerlendirerek Konya Ovasının Hollanda ile yarışacak kadar üretmesini sağlamaktır. Yani tahıl ambarı Konya’yı hayvancılığıyla, süt ve et ürünleriyle, unlu ve şekerli mamulleriyle, çikolatası, gofreti, bisküvisiyle, patatesiyle, yağıyla dünyanın gıda başkentleri arasına sokmaktır.”

17 Şubat 2012 Cuma

Recep Konuk Ağaçlandırma

Konya Şeker, 5 yılda 5 milyon fidanı toprakla buluşturdu.
  
Recep Konuk :Türkiye’de yaşayan herkesin, dikili bir ağacı olacak

Pankobirlik Genel Başkanı, Anadolu Birlik Holding ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk’un bundan 5 yıl önce başlattığı “Konya nüfusu” kadar fidanı toprakla buluşturma hedefiyle yola çıkan Konya Şeker, iki yıl önce gerçekleştirdiği bu hedefini büyüttü ve “Türkiye nüfusu” kadar fidanı toprakla buluşturmayı yeni hedef olarak belirledi.

Tarıma ve tarımsal sanayiye kazandırdığı yatırımlarla sektöre damgasını vurarak adını tüm dünyaya duyuran ve sosyal sorumluluklarını da unutmayarak, ağaçlandırmaya ciddi anlamda katkı veren ve bu çerçevede Çumra Şeker Kampüsü’ne yıllık 1.5 milyon kapasiteli fidanlık kurulmasını sağlayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, bugüne kadar 5 milyonu aşkın fidanı toprakla buluşturdu. Ağaçlandırma çalışmalarını satıh esaslı yürüten Konya Şeker bu çerçevede hinterlandı içerisinde bulunan tüm ilçe, köy ve kasaba yolunu iki yönlü olarak ağaçlandırmayı hedefledi. Bu çerçevede de toplamda 273 köy ve kasabayı Konya’ya, ilçelere ya da birbirine bağlayan 3400 km. yol çift taraflı ağaçlarla donatıldı. Ağaçlandırma çalışmaları bununla da kalmadı ve Konya’nın komşu illere olan bağlantısını sağlayan karayolu güzergâhlarında da ormanlık alanlar kuruldu. Konya-Karaman, Konya-Aksaray, Konya-Ankara ve Konya-Adana karayollarında yaklaşık 4 bin dekarlık alanda ve 25 ayrı noktada Konya Şeker ve Torku Ormanlıkları oluşturuldu.

Konya ve çevresinin ağaçlandırılmasına büyük önem veren ve ağaçlandırma çalışmalarının kar-kış ve soğuk-sıcak demeden aralıksız sürdürülmesini sağlayan Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, ağaçlandırma sayesinde Konya’nın ikliminde bir değişiklik olduğunu ve Konya Ovası’nın “çöl” görüntüsünden kurtulduğuna dikkat çekerek şunları söyledi;

“Ağaçlandırma çalışmalarımız aralıksız sürecek. Konya nüfusu kadar fidanı toprakla buluşturma hedefimizi çok çok aştık ve şimdi de Türkiye nüfusu kadar fidanı toprakla buluşturmayı önümüze hedef olarak koyduk ve bu hedefimizi gerçekleştirme konusunda kararlıyız. Bizim ağaçlandırma çalışmalarımız “Her Vatandaşımızı Dikili Bir Ağaç” sahibi yapana kadar devam edecek. “Kuru Duayı Bırak” diyor Hazreti Mevlana, “Ağaç İsteyen Tohum Eker” diyerek de yol gösteriyor. Kuraklık, çölleşme, ekosistemdeki bozulma bizim topraklarımızın meselesi ve biz bunlarla mücadele ederek bir sonuç almak istiyoruz. Onun için de feryat ve figan yerine fidan üretiyor, fidan dikiyoruz. Dikilen ağaçlarla birlikte hem Konya’nın çehresi güzelleşiyor hem de çevre şartları üretici lehine değişiyor. 5 senelik çalışmadan alınan olumlu netice, vatandaşlarımızın yapılan çalışmalara verdiği destek ve üretim rakamlarına yansıyan olumlu etki ağaçlandırma konusunda şevkimizi arttırmaktadır. Ağaçlandırma çalışmalarıyla ekilen tohum Konya Ovası’nda boy vermeye başlamıştır. Ağaçlar sayesinde oluşan iklimleme verimi arttırırken, üreticilerin baş belası olan ve hububattaki kaliteyi düşüren süne zararlısına karşı da ağaçlar sayesinde doğal hayatın canlanmasıyla, biyolojik mücadele etkin bir hale gelmiştir.”

Bu ağaçlandırma çalışmalarında toprak analizleri yapılarak uygun fidanların seçimine dikkat edilirken, arazöz ve teknik eleman desteği ile bakım ve sulama çalışmaları özenle yapılıyor. Ağaçlandırma çalışmalarının sürdüğü bu günlerde ise Konya-Karapınar karayolunun 100 km’lik bölümü de kara kışa rağmen çift yönlü olarak ağaçlandırıldı. Bunun sonunda da ağaçlandırma çalışmalarında % 98'lik bir tutma oranı yakalanarak önemli bir başarı sağlandı.