Adına en çok ağıtlar yakılan, menkıbeler düzülen, şiirlerle tasvir
edilen Çanakkale Deniz Savaşlarının zaferle sonuçlandığı 18 Mart 1915
tarihinin üzerinden 99 yıl geçti. Bir asra ramak kaldı. Ne geçen zaman,
ne de değişen dünya milletimizin genlerine işleyen Çanakkale Ruhu’nu
asla değiştirmedi. Çanakkale’de tezahür eden tevhit ruhundan milletimiz
bir adım geri atmadı, atmayacak.
Topyekûn tüm imparatorluk unsurlarının vatana namahrem eli değdirmeme
iradesi Çanakkale’de tezahür etti. Anadolu’dan, Galiçya’dan, Mısır’dan,
Kafkasya’dan, Musul’dan her yerden kopup gelen vatan evlatları canları
pahasına hür ve bağımsız yaşama iradesine sahip çıktılar. O irade ve o
inançla, bugün rahmetle andığımız Hüseyin Avni Komutasındaki 57. Alayın
hepsinin şahadetinden sonra o mertebeye ulaşan son er bile sancağı yere
düşürmedi. Sağ kolunu kaybeden kahramanlar, sol koluyla mücadeleye devam
etti. Mehmet Akif’in “Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı”
dizesiyle tasvir ettiği o mahşer yerinden hala gönül telimizi titreten
kahramanlar ve kahramanlıklarla milletimizin ufku açıldı, aydınlandı.
Çanakkale’de ortaya çıkan irade ve direnç istiklal harbimizin de ilham
kaynağı oldu: Vatana namahrem eli değdirmeme, hür yaşama, birlikte ve
topyekûn mücadele.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Tevhit, birlik demektir. Çanakkale’de kanlarıyla birliği kurtaran ve
zaferi göremeyip destanını yazan, Mehmet Akif’in Bedr’in aslanlarıyla eş
tuttuğu şanlı şehitlerimizin verdiği mücadele bugünün meselelerinin
çözümü için de ilham kaynağımızdır. Sefada da cefada da birlik. Doğu,
batı, kuzey, güney vatanın her yerinde, her köşesinde ve her kişisinde
birlik. Çanakkale’de aynı amaç için birbirine sarılanların; zengin,
fakir, kentli, köylü, kökü, kökeni, nesebi ve meşrebine bakılmaksızın
hepsinin tek adı vardı; Çanakkale Şehidi. Ve yüzbinlerin ortak adı olan o
ismin kahramanları hala birliğimizin teminatı, hür ve bağımsız yaşama
irademizin ilham kaynağıdır. Nesebi, meşrebi, kökü, kökeni, hayat tarzı,
dünya görüşü her ne olursa olsun bu toprakların kuzeyinden güneyine,
doğusundan batısına her karışında yaşayan bila istisna herkes onların
torunları, onların takipçileridir. Ve biz farklılıklarımızı o tevhit
ruhuna sahip çıkarak zenginliğe dönüştürebilme olgunluğuna ve
tecrübesine sahip bir milletiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Deniz Zaferinin 99’uncu Yıldönümünü
ve Şehitler Gününü gururla kutluyor, bu vesileyle aziz şehitlerimizi ve
başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm
gazilerimizi, rahmet ve minnetle bir kez daha anıyorum.
Dualarımız Onlarla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder