Yaptığı yatırımlarla tarım sektörünü sanayi ile entegre eden ve
ekonominin can damarlarındaki akışı hızlandıran Konya Şeker,
gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projeleriyle de toplumun yardımlaşma
ve dayanışma damarlarını güçlendiriyor.
Son dönemde ülke ve bölge ekonomisine kazandırdığı 32 üretim tesisiyle
tarım sektörü ile bölge ekonomisine büyük katkı yapan Konya Şeker,
ekonomideki etkinliğini yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleriyle sosyal
hayata da taşıyor. Dünyanın en büyük gıda şirketleri arasına girme
hedefini ilan eden Konya Şeker, bu iddiasına paralel bir şekilde iddialı
sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyor. Eğitimden sağlığa,
spordan ağaçlandırmaya geniş toplum kesimlerine ulaşan sosyal sorumluluk
projelerini hayata geçiren Konya Şeker, bu çerçevede Türkiye nüfusu
kadar ağaç projesinde Konya Ovasında 10 milyonun üzerinde ağacın
dikimini gerçekleştirdi. Bununla birlikte “Üretene Sağlık” projesi
kapsamında köylerde sağlık taraması düzenlemiş, Milli Eğitim il
Müdürlüğü ile yaptığı proje ortaklığı ile çoğunluğu köylerde olmak üzere
100 binin üzerinde Konyalıya Ana-Kız Okuldayız Kampanyası ile el
uzatırken, Türkiye’de en yüksek katılım oranına sahip Organ Bağışı
Kampanyasını gerçekleştirmişti. Gerçekleştirdiği yüksek katılımlı organ
bağışı Kampanyası nedeniyle ülkemizde ilk defa Sağlık Bakanlığı
tarafından sosyal sorumluluklarını yerine getiren kurum sertifikası ile
ödüllendirilen Konya Şeker, sağlık alanında bir başka sosyal sorumluk
projesini kan bağışı kampanyaları ile sürdürüyor.
Konya Şeker’de artık periyodik hale gelen Kan Bağışı Kampanyalarının
3’sü gerçekleştirildi ve kampanya üç gün sürdü. Konya Şeker, Çumra Şeker
ve Çikolata Tesisleri çalışanlarının katıldığı kampanyaya katılım
oldukça yüksek oldu. Konya Şeker ile Türk Kızılay’ının ortaklaşa olarak
düzenlediği “Kan Bağışı” kampanyası AB Holding’e bağlı tüm iştiraklerde
sırasıyla yapılacak. Sağlık sorunu olmayan ve kan verebilecek olanların
birer ünite kan verdiği kampanya sebebiyle bir açıklama yapan
Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “Konya Şeker Ailesinin gerek
organ bağışı kampanyası, gerekse kan bağışı kampanyası vesilesiyle
sergilediği hassasiyet ve her arkadaşımızın gönülden katılımı, bu
ailenin bu ülkeye ve bu ülkenin insanına damardan sevgisinin
göstergesidir” dedi.
Konya Şeker’in hayatın içinde bir kurum olduğunu ve hayatın her
alanında, tarlada, tapanda, sokakta, okulda, köyde kentte, evinde
hastanede her kim olursa olsun yardım bekleyen, destek bekleyen herkese
elini uzatmaya, derde derman üretmeye çalıştığını vurgulayan Pankobirlik
Genel Başkanı Recep Konuk özetle şunları söyledi;
“Konya Şeker olarak bizim bir duruşumuz ve tavrımız var. Bu duruş ve
tavır sadece ekonomik alanla da sınırlı değildir. Biz sosyal hayatta da,
sosyal sorumluluk projelerimizde de aynı duruş ve tavrı sürdürmeyi
prensip edinmiş bir kurumuz. Biz hiçbir alanda son dakikacı olmadık.
Bıçak kemiğe dayanana kadar beklemedik. Yani işler veya meseleler acil
hale gelene kadar beklemedik. Mesela yaptığımız yatırımlar, genellikle
mesele kapıyı gelip çalmadan önce meseleyi bertaraf eden, derde derman
olan yatırımlardır. Bu anlayışımız sosyal sorumluluk projelerimize de
damga vuran anlayıştır. Ağaçlandırma bunlardan sadece biridir. Organ
bağışı, eğitim bunlardan bazılarıdır. Kan Bağışı da aynı duruşun ve
tavrın bir sonucudur. Konya Şeker ailesi radyolardan televizyonlardan
acil kan anonsu gelmeden de, kan lazım diye insanlar çaresiz telefona
sarılmadan da yapabileceği bir şeyler olduğunu unutmayan hassas ve bu
ülkeyi ve bu ülke insanını damardan seven büyük bir ailedir. Bu ailenin
en büyük özelliği duymazdan ve görmezden gelmemektir.
Daha öncekilerde olduğu gibi, kan bağışı kampanyasına sağlık sebebiyle
kan veremeyecek arkadaşlarımız dışında tüm çalışanlarımız şevkle,
heyecanla, gönülden bir katılım gösterdiler. Gösterdikleri hassasiyet,
ihtiyaç sahiplerine yardım ellerini uzatma konusunda sergiledikleri
duyarlılık nedeniyle hepsini kutluyor, onların bu davranışının örnek
olmasını, örnek alınmasını diliyorum.
Radyolarda hemen hemen her gün acil kan anonsu duyuyoruz. Bizim gibi
çalışan sayısı çok olan kurumlara kan merkezlerinde acil ihtiyaçları
karşılamak için zaman zaman bir ünite kan bile bulunamadığı zamanlarda
telefonlar yağıyor. Hasta yakınları, sağlık merkezleri acil yardım
çağrıları bırakıyor. Konya gibi merkezi bir milyonun üstünde nüfus
barındıran, Türkiye gibi 76,5 milyonluk bir ülkede hem Kızılay’ımızın
hem sağlık kuruluşlarımızın kan merkezlerinin acil ihtiyaçlar için bile
yol gözlemesi, kan bağışçısı arayışına çıkması hakikaten üzerinde
düşünmemiz gereken bir durumdur. Eğer ciddi bir sağlık sorunu yoksa,
engel bir durumu bulunmuyorsa kan vermenin sağlık açısından faydasını
bilmeyenimiz yok. Her sağlıklı erkek 3 ayda bir, her sağlıklı
hanımefendi 4 ayda bir kan verebilir ve bu kendi sağlığı açısından da
faydalı bir durum. Buna rağmen kan verme konusunda yeterli hassasiyetin
oluşmaması açıkçası kanımıza dokunuyor. O nedenle çalışanlarımızın
sergilediği hassasiyeti önemsiyorum ve tüm hemşehrilerimizi elleri
erdikçe kan bağışında bulunmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki,
verecekleri kanla hayat kurtaracaklar, bir derde derman olacaklar,
bilmedikleri tanımadıkları insanların dualarına mazhar olacaklar. Belki
verdikleri kan bir akrabalarının, komşularının, belki de kendilerinin
acil tedavisinde kullanılacak.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder