2009 yılında
Konya genelinde yaklaşık 100 bin ton mısır üretilirken bu miktar 2012
yılında 500 bin tona ulaşırken, 2010 yılındaki 55 bin tonluk ayçiçeği
üretiminin ise 2012 hasat sezonu itibariyle yaklaşık 175 bin tona
çıktığı tahmin ediliyor.
Hem mısır
üretiminin hem de ayçiçeği üretiminin Konya’da katlanarak artmasının
nedeni olarak ise hükümet tarafından bu ürünlere yönelik desteğin
arttırılması ve her iki ürünü de işleyecek büyük kapasiteli sanayi
tesislerinin Konya Şeker tarından kurulması gösteriliyor.
Bir süre öncesine
kadar yurt içi üretim yetersiz olduğu için mısır ithalatı
gerçekleştirmek zorunda kalan ülkemiz, hükümetin ürüne yönelik desteği
arttırmasıyla mısır üretimini katladı ve ülke genelindeki mısır üretimi
yaklaşık 6 milyon tonlar seviyesine çıkarken ithalat da sıfırlandı.
Birkaç yıl öncesine kadar bitkisel yağ ve yağlı tohum ihtiyacının
yaklaşık üçte ikisini ithalatla karşılayan ülkemizde yağlı tohumlara
yönelik pirim desteğinin hükümet tarafından arttırılması da tarımsal
üretimde etkisini göstermeye başladı. Ayçiçeği üretiminde son iki yılda
en büyük artış Konya’da gerçekleşirken, 2010 hasat sezonunda 55 bin ton
civarında olan ayçiçeği üretimi 2011 yılında yaklaşık 100 bin tona
çıktı. 2012 yılında bölge üreticisi tarafından 532 bin dekarlık arazide
ayçiçeği ekimi gerçekleştirilirken rekoltenin de 175 bin ton civarında
olması bekleniyor.
Bölge
üreticisinin hem ürüne yönelik desteklemenin artması hem de büyük ve
güvenilir alıcı olarak Konya Şeker Ham Yağ Fabrikasının devreye
girmesiyle ayçiçeği üretimine ilgisi artarken, Konya Pancar Ekicileri
Kooperatifi’ne gelecek yılın ekimi için üreticiden gelen tohumluk
talebinin, bir önceki yılın tohumluk satışlarına göre üçe katlandığını
vurgulandı. Konya Şeker yetkilileri, 2013 yılında Konya’daki ayçiçeği
üretiminin yaklaşık 300.000 ton civarına çıkacağını tahmin ettiklerini
belirttiler.
Hem Yem
Fabrikası’nın hem de Ham Yağ Fabrikasının Türkiye’nin en büyük üretim
kapasiteli tesisleri olduğunu belirten Pankobirlik Genel Başkanı Recep
Konuk, her iki tesisin de hasat sezonunda büyük miktarlarda ve doğrudan
çiftçiden alım yaptığını hatırlatarak, bu tesislerin fiyatları çiftçi
lehine regüle ettiğini ve bunun sonucunda da üreticinin pazarda güvenle
ürününü vereceği bir alıcı olduğu için her iki üründe de üretimi
arttırdığını söyledi. Bazı tarımsal ürünlerde yurt içi üretim
yetersizliği nedeniyle ülkemizin ithal ikamesine mecbur kaldığını, ancak
hükümetin yurt içi üretimi arttırmak ve tarımsal ürün ithalatını
sıfırlamak amacıyla bazı ürünlere yönelik pirim desteğini son yıllarda
üreticiye cazip gelecek şekilde arttırdığını hatırlatan Konuk, “Artan
ürün desteğinin tarlada karşılık bulması, yani tarımsal üretimin fiilen
artması için primlerin artması tek başına yeterli olmuyor. Üreticinin
üretimi arttırabilmesi için, piyasada çiftçinin ürününe yönelik talep
garantisinin de oluşması, büyük ve güvenilir yeni alıcıların da pazara
dahil olması gerekiyor. Aksi takdirde pirim ile üretim artıyor, ancak
ürüne talep gelmediği zaman ya da pazarda sadece sınırlı sayıda tüccar
olduğu zaman özellikle hasat sezonunda ürünün fiyatı çok çok aşağıya
düşüyor ve sonuçta prim desteğinden gelen fark, ürün fiyatı aşağıya
düştüğü için bir şekilde üretici yerine aracıların kazancına
dönüşüyordu. Bir üretici kuruluşu olan Konya Şeker hem Yem Fabrikasını
hem de Ham Yağ Fabrikasını kurarak hasat sezonunda gerçekleştirdiği
yüksek tonajlı alım ile bölgedeki mısır ve ayçiçeği fiyatlarının
düşmesinin önüne geçerek, hükümetin mısır ve ayçiçeğinde uyguladığı
desteğin tarlada daha büyük karşılık bulmasını sağladı” dedi.
Yem Fabrikasının
2009 yılında üretime başladığını ve % 50 kapasite artırımı yatırımının
da bu sene tamamlandığını, Ham Yağ Fabrikasının ise bu hasat sezonunda
üreticiden ilk alımı gerçekleştirdiğini hatırlatan Konuk, hem yem
fabrikasının hem de yağ fabrikasının önümüzdeki yıl ve yıllarda daha çok
üreticiden daha çok alım yapacağını, artan bu alımın da bölgenin mısır
ve ayçiçeği üretimini daha da arttırmasını sağlayacağını belirttiği
değerlendirmesinde özetle şunları söyledi;
“Konya Şeker
olarak bizim bir misyonumuz var. Tarım sektörünün her meselesinde biz
çözüm merkezi olma ya da meselenin çözümüne katkı verme gayretindeyiz.
Biz melseler karşısında kolaycılığı tercih etmiyoruz. Yani oturduğumuz
yerden hangi lafları üretelim diye kafa patlatmıyor, bahane üretmeye
çalışmıyor, tüm mesaimizi ve aklımızı iş üretmeye ayırıyoruz. Mesela
Türkiye bundan kısa bir süre önce mısır ithalatçısıydı. Bitkisel yağ
ihtiyacının yaklaşık üçte ikisini ithalatla karşılıyordu. Bu durumu
bilmek, bu konuda eleştiri üretmek en kolay yol. Faydası var mı? Yok. Ya
ne yapacaksınız, bu meselenin çözümüne katkı vereceksiniz. Nitekim,
hükümetimiz bu iki ürüne desteği arttırdı. Yani yurt içi üretimi
arttırmak için elindeki en önemli enstrümanı kullandı, üretici için
üretimi cazip hale getirmek için harekete geçti. O karardan sonra işin
asıl sahiplerinin devreye girmesi gerekiyor. Yani tarlanın daha çok
üretmesi için birilerinin daha taşın altına elini koyması gerekiyor, rol
üstlenmesi, meselenin çözümüne katkı sunması gerekiyor. Konya Şeker
olarak biz taşın altına elimiz koyduk, çözüm eksenli projelerimizi
geliştirdik ve her iki ürünün de ithalatının önce azaltılması sonra
sıfırlanması için üreticiyi bu ürünleri üretmeye teşvik edecek iki
yatırım projesini devreye soktuk.
Hem Yem
Fabrikamız hem de üretimdeki ilk yılı olmasına rağmen Ham Yağ Fabrikamız
kendilerinden beklenen fonksiyonu yerine getirdiler ve bir yandan
bölgedeki mısır üretimi 3 sene öncesine göre yaklaşık 4 kat, ayçiçeği
üretimi 1,5 kat artmasına rağmen piyasada ürün fiyatları üretici lehine
oluşurken, üretimdeki artış eğilimi de kuvvetlenmeye devam ediyor. Konya
Şeker olarak biz, hasat sezonunda hem mısır da hem ayçiçeğinde yüksek
tonajlı alım gerçekleştiriyoruz ve bu alımı da doğrudan çiftçiden
yapıyoruz. Dolayısıyla arzın yüksek talebin sınırlı olduğu dönemde ürün
fiyatının üretici lehine yüksek seviyede oluşmasını sağlıyoruz. Üretici
de ürününü ister bize versin ister pazardaki başka alıcılara versin
pazarın büyük alıcısı Konya Şeker’in belirleyiciliğinde oluşan denge
fiyattan satabildiği için hem üründen kar ediyor hem ürünü üretmeye
devam ediyor.
Mesela geçtiğimiz
hasat sezonunda Konya’da üretilen toplam mısırın yaklaşık altıda
birini, ayçiçeğinin ise dörtte birinin alımını Konya Şeker
gerçekleştirdi. Yaklaşık 4.500’ü ayçiçeği üreticisi olmak üzere her iki
tesisimize 6.700 civarında üreticimiz ürün teslim etti. Bu rakam
özellikle ayçiçeğinde önümüzdeki yıl katlanarak artacak. Hiç ayçiçeği
ekmeyen binlerce üreticimiz daha ayçiçeğinden geçimini sağlayacak. Onlar
üretimleriyle kazanırken, ülkemizin de ithalatı azalacak ve hem ülkemiz
hem de çiftçi bu işten kârlı çıkacak.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder